Nafaka Çeşitleri ve Nafakanın Artırılması Davası

Nafaka Çeşitleri ve Nafakanın Artırılması Davası Nedir?

Nafaka maddi olarak zorluğa düşecek olan bazı aile bireylerine bağlanan ve her ay ödenmesi gereken bir miktar para olarak ifade edilebilir. Nafaka aile hukukundan kaynaklanan kişisel bir borç olup devredilemez, ölümle mirasçılara geçmez.

  • Yoksulluk Nafakası: Evliliğin boşanma kararı ile bitmesi nedeniyle yoksulluğa düşecek eş lehine, diğer eş aleyhine hükmedilen nafakadır.
  • İştirak Nafakası: Boşanma davası neticesinde çocuğun velayeti kendisinde olmayan eş aleyhine çocuğun giderlerine katılmasını sağlamak üzere hükmedilen nafakadır. Bu nafaka türünde eşlerin kusur durumunun hiçbir önemi yoktur. Bu nafaka türündeki amaç ergin olmayan çocuğun yetiştirilmesi, sağlık barınma, eğitim vs. giderlerine velayet kendisine verilmeyen eşin mali gücü oranında katılmasını sağlamaktır. (TMK m.182/2)
  • Yardım Nafakası: Yardım nafakasının boşanma davası veya evlilik ile bir ilişkisi yoktur. Bir kimsenin, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan altsoy ve üstsoyu ile kardeşlerine ödediği nafaka çeşididir.
  • Tedbir Nafakası: Boşanma davası açılmadan önce veya açıldıktan sonra herhangi bir eşin veya ergin olmayan çocukların (18 yaşından küçük çocuklar) geçinmesini sağlamak üzere hükmedilen nafaka türüdür. Boşanma davasının devamı esnasında yoksulluğa düşecek eş ve çocuk lehine verilen  Tedbir Nafakası ile ilgili bilgi için ilgili yazımızı inceleyebilirsiniz.

YOKSULLUK NAFAKASI

Boşanmada Maddi ve Manevi Tazminat

Türk Medeni Kanunu’nun 175.maddesinde “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm gereğince eşlerden birinin boşanma kararının kesinleşmesini takiben diğer eşe ödeyeceği nafakaya yoksulluk nafakası denilmektedir.

Yoksulluk nafakası birtakım şartlara bağlanmıştır.

1 . Nafaka Talep Edilmiş Olmalıdır.

Yoksulluk nafakası tedbir nafakası gibi olmayıp talep edilmediği taktirde hakim tarafından re’sen yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmez. Kendisine boşanmanın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası bağlanmasını talep eden eş ya boşanma davası esnasında ya da boşanma kararının kesinleşmesini takiben 1 yıl içerisinde nafaka davası açarak nafaka talebinde bulunmalıdır. Boşanma davasının her aşamasında nafaka talebi gündeme getirilebilir.

Şunu önemle belirtmek gerekir ki; anlaşmalı boşanma protokolünde ya da çekişmeli boşanma davası esnasında yoksulluk nafakası istemediğini açıkça beyan eden taraf lehine nafakaya hükmedilemeyeceği gibi boşanmanın kesinleşmesinin ardında da yoksulluk nafakası talepli dava açılamaz.  Böyle bir beyan bulunmadığı taktirde boşanma kararının kesinleşmesini takiben 1 yıl içerisinde nafaka davası açılabilmektedir. Bu 1 yıl süre zamanaşımı süresi olup Türk Medeni Kanunu’nun 178.maddesinde “Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” şeklinde düzenlenmiştir.

2 .Nafaka Talep Eden Taraf, Boşanma Sebebi İle Yoksulluğa Düşmüş Veyahut Düşecek Olmalıdır.

Yoksulluk nafakası, boşanma sebebi ile yoksulluğa düşecek eşi korumak ve hayata tutunmasını sağlamak amacı ile kanun koyucu tarafından hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla bir meslek sahibi olup veyahut iş bulma olanağı olup da kendi isteği ile çalışmayan eşler yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmez. Yine nafaka isteyen eşin malvarlığına sahip olduğu ve bu malvarlığının eşi yoksulluğa düşmekten kurtardığı kanaatine varılırsa yoksulluk nafakasına hükmedilmez. Burada esas olan dürüstlük kuralları çerçevesinde boşanmadan sonra nafaka isteyen eşin maddi durumundaki değişim ile yoksulluğa düşecek olmasıdır.

Çekişmeli Boşanma Davası

3 .Nafaka Talep Eden Eş Nafaka Yükümlüsü Eşten Ya Daha Az Kusurlu Ya Da Aynı Oranda Kusurlu Olmalıdır.

Mahkemece boşanma yönünden daha ağır kusurlu olduğuna kanaat getirilen eş lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmez. Hemen belirtmek gerekir ki; buradaki kusur nafaka talep eden yönünden önem arz etmektedir, nafaka yükümlüsünün kusurunun olup olmamasının bir önemi olmayıp hiç kusuru olmayan eşin dahi nafaka ödemesine karar verilebilmektedir.

4 . Hakimin Takdir Edeceği Yoksulluk Nafakası Miktarı Nafaka Yükümlüsünün Mali Gücüyle Orantılı Olmalıdır.

Ödenecek yoksulluk nafakası, nafaka talep eden tarafın geçimine yetecek miktarda olmalı, nafaka yükümlüsü olan tarafı yoksulluğa düşürecek nitelikte olmamalıdır.

Nafakanın Ödenmesi – Süreli Nafaka

Kanuna göre yoksulluk nafakasının toptan ödenmesine karar verilebiliyor olsa da mahkemelerce genel olarak aydan aya irat şeklinde ödenmesine karar verilmektedir.

Yoksulluk nafakası Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesinde belirtildiği gibi süresiz olarak verilir. Ancak aynı kanunun 176.maddesinde Maddî tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir. Manevî tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez. İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır.

Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.” hükmü yer almaktadır. Bu maddeye göre kendisine nafaka bağlanan taraf evlenir veyahut iki taraftan biri vefat ederse nafaka alacağı kendiliğinden sona erecektir.

Tehdit Suçu Davası

Nafakanın Artırılması ve Azaltılması Davası

Nafaka alacaklısının evlenmeden bir başkası ile fiilen birlikte yaşaması, maddi durumundaki değişim ile yoksulluğun ortadan kalkması veya haysiyetsiz hayat sürmesi durumlarında ise bunun nafaka yükümlüsü tarafından açılacak davada iddia ve ispat edilmesi gerekir. İspat halinde yoksulluk nafakası mahkeme kararı ile ortadan kaldırılır.  Yine taraflarca şartların değişmesi durumunda nafakanın arttırılması veyahut azaltılması talepli dava açılabilecektir. Mahkeme tarafların dava esnasındaki maddi durumlarını inceleyerek nafakanın artırılmasına veya azaltılmasına karar verebilir.

Nafakanın Ödenmemesi

Mahkemece hükmedilen nafakanın ödenmemesi halinde kararın icraya koyulması mümkündür. İcra takibine rağmen nafakanın ödenmemesi halinde ise şartları mevcut ise nafaka sorumlusunun tazyik hapsine mahkum edilmesi söz konusu olabilecektir. Bu konu ile alakalı daha detaylı bilgi almak için nafaka ödenmemesi suçu ile ilgili makalemize göz atabilirsiniz.

 



Bir yanıt yazın

Call Now Button