- Mayıs 29, 2017
- Yayınlayan: İlke Hukuk ve Danışmanlık
- Kategori: İcra ve İflas Hukuku
Hacizli Mal ve Hakların Muhafazası, alacaklı haczedilen malların muhafaza, idare ve işletilmesi masrafların istenildiği takdirde peşin vermeye mecburdur. Haciz edilen paraları, banknotları hamiline ait senetleri, altın, gümüş ve diğer kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder.
Mahcuz diğer taşınır mallar, masrafı peşin olarak alacaklıdan alınıp uygun bir yerde muhafaza edilir.
Alacaklı razı olursa istenildiği zaman verilmek şartıyla geçici olarak borçlu veya üçüncü şahısta bırakabilir . Üçüncü şahsın elinde iken haciz edilen taşınır mallar alacaklının rızası ve üçüncü şahsın da kabulü halinde yediemin olarak üçüncü şahsa bırakabilir. İcra dairesi üçüncü bir şahsa rehnedilmiş olan malları da muhafaza altına alabilir. Bu mallar paraya çevrilmediği takdirde geri verilir.
Belirli yargı çevrelerinde icra daireleri eliyle haczolunan taşınır malların muhafazasını sağlamak amacıyla depo-garajlar yani yedieminlikler konulmuştur. Adalet Bakanlığı tarafından açtırılan yedieminliklerin yürütüm ve işleyiş esasları da yine Adalet Bakanlığı’nca düzenlenen yönetmelikler aracılıyla belirlenir.
Haczin yapıldığı yargı çevresinde bir depo-garaj mevcutsa yani adli yedieminlikler varsa haczolunan mallar yediemine tevdi edilebileceği gibi istenildiğinde geri verilmek şartıyla geçici olarak borçlu veya üçüncü şahıs elinde de bırakılabilir.
Haciz olunan mallar üçüncü bir şahsa veya yediemine bırakılmış olması halinde, üçüncü şahıs veya yediemin haczolunan malları istenildiği zaman icra dairesine kendisine bırakıldığı haliyle teslim etmekle yükümlüdür. Aksi takdirde, haczolunan malları o günkü haliyle teslim edemeyen yani mahcuz malların telef olmasına ya da kaybolmasına neden olan üçüncü şahıs veya yediemin hakkında ceza takibine girişilecektir. Ayrıca da mahcuz mallara takdir edilen kıymet bedeli de icra dairesince re’sen üçüncü şahıstan yada yedieminden tazmin ettirilir. Yediemin kendisine teslim edilmiş olan malları icra dairesine geri verememesi halinde, alacaklının haciz tutanağında takdir edilen kıymet bedellerinin ödetilmesi için yediemine alacak davası açmasına gerek yoktur. Çünkü bu miktar, hükme gerek kalmaksızın icra dairesince re’sen tazmin ettirilir. Üçüncü şahsında, icra dairesinin vermiş olduğu bu kararına karşı 7 günlük süre içinde şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurma hakkı vardır.
Yediemin, haczolunan malları istenildiğinde teslim edememesi halinde ve bu durumun da kendi kusurundan kaynaklanan bir sebepten ötürü meydana geldiğini ispat edemediği takdirde, muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan dolayı cezalandırılır. Malın borçluya yediemin olarak bırakılmış olması halinde de borçlu eğer aynı şekilde teslim edemediği takdirde bu sefer de borçlu muhafaza görevini kötüye kullanmış olur.