Covid-19 Pandemisinin Sözleşmelere Etkisi

Covid-19 pandemisinin sözleşmelere etkisi, pandemisi sebebiyle ülkemizde 16 Mart 2020 tarihinde örgün eğitime ara verilmiş olup, salgının etkileri ortadan kalkıncaya dek ilk,orta,lise ve üniversite eğitimlerine dijital ortamdan devam edilmesine karar verilmiştir. Bu durumun sonucu olarak özel okullara yapılmış olan ödemeler ve bunların iadesi hususu sorun teşkil etmeye başlamıştır.

Bu aşamada incelenmesi gereken ilk husus Covid-19 pandemisinin ve dolayısıyla getirilen kısıtlamalar neticesinde uzaktan eğitime geçilmesi neticesinde kurumların edimlerini yerine getirmelerinin ne derece imkansızlaştığıdır.

Küresel etkileri olan Covid-19 salgınının mücbir sebep yahut aşırı ifa güçlüğü olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği ile ilgili her ne kadar Türk Borçlar Kanununda açık bir ibare olmasa da, Yargıtay içtihatları doğrultusunda salgın hastalıklar da mücbir sebep olarak nitelendirilebilir. (Bknz: Yarg. HGK. E. 2017/90, K. 2018/1259)

Öte yandan covid-19 salgınının mücbir sebep yahut aşırı ifa güçlüğüne sebebiyet verdiği hususunda bir kanıya varabilmek için öncelikle Türk Borçlar Kanunu’nun farklı maddelerinde düzenlenmekte olan bu iki kurumu incelemek gerekir.

Bir olayın mücbir sebep olarak nitelendirilebilmesi için;

  • Tarafların kontrol alanında olmayan ve sözleşme kurulduğu esnada öngörülemeyecek bir olay/olgu olması,
  • Edim yükümlülüğü altındaki tarafların gereken tüm önlemleri almış olmasına rağmen edimin ifasının imkansız hale gelmiş olması,
  • Sözleşmede gerçekleşen olay/olgunun mücbir sebep kapsamına dahil edilmeyeceğinin kararlaştırılmamış olması,

gerekmektedir.

Söz konusu şartları taşıyan mücbir sebep tarafların edimlerini yerine getirmesini imkansızlaştırmaktadır. Bu imkansızlık, sürekli veya geçici ifa imkansızlığı olarak karşımıza çıkabilir.

Öte yandan TBK:138’de düzenlemekte olan aşırı ifa güçlüğünden bahsedebilmek için ise şu koşulların varlığı aranır;

  • Sözleşmenin kurulduğu esnada taraflarca öngörülemeyecek olan bir olgunun ortaya çıkması ve bu durumun borçlunun kendisinin gerçekleştirdiği bir durumdan kaynaklanmaması,
  • Ortaya çıkan olgu/olayın borçludan edimin ifasını istemeyi dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edecek ölçüde güçleştirmesi,
  • Borçlunun henüz borcunu ifa etmemiş yahut aşırı ifa güçlüğünden kaynaklanan haklarını saklı tutmak suretiyle ifa etmiş olması

Kısaca bu iki durum arasındaki temel fark mücbir sebepte borçlunun edimi imkansızlaşırken aşırı ifa güçlüğünde ise edimin ifası borçludan ifayı bekleyemeyeceğimiz kadar zorlaşmaktadır.

Covid-19 pandemisinin hukuki alanda mücbir sebep veya aşırı ifa güçlüğü olarak değerlendirilmesi bu hususta yapılan ödemelerin kısmen veya tamamen iade edilmesi gerekliliğini ortadan kaldırmayacaktır.

Covid-19 pandemisinin mücbir sebep olarak değerlendirilmesi halinde ifa imkansızlaşmış olacağı için ödenmiş olan ücretlerin iade edilmesi söz konusu olacaktır. Zira özel okulların bu dönem boyunca eğitimlerini online ortamlardan vermeleri, veli ile okul arasında yapılmış olan sözleşmenin esas unsurunun yüzyüze eğitim olduğu gerçeğini değiştirmemekte ve bunun sonucu olarak ifanın imkansızlaşmış olacağı kabul edilmektedir.Keza online eğitimin yüzyüze eğitim ediminin yerine geçmesi söz konusu değildir. Yine de özel okulların telafi eğitimi yapma imkanları olması halinde ücret iadesinden kaçınabilecekleri de göz önünde bulundurulmalıdır.

Öte yandan Covid-19 pandemisinin sözleşme taraflarını aşırı ifa güçlüğüne maruz bırakmış olduğu değerlendirilmesi yapıldığında ise, aşırı ifa güçlüğüne maruz kalmış borçlu, sözleşmenin değişen şartlara uyarlanmasını isteme veya uyarlama mümkün değilse sözleşmeden dönme haklarına sahiptir. Bu bakımdan uyarlama talep edildiğinde somut olayın şartlarına göre ortaya çıkan güçlüğü taraflar arasında adaletli şekilde paylaştırarak borçlunun mağduriyetini dengeleyecek şekilde sözleşmenin içeriği değiştirilecektir. Değiştirilen içerik ifa zamanı ifa yeri gibi hususlar olabileceği gibi ücretlerin azaltılması şeklinde de olabilir.

Bu bağlamda özel okullara,kurslara veya yurtlara yapılmış olan toplu ödemelerin iadesini mücbir sebep mi yoksa aşırı ifa güçlüğü olarak mı değerlendirmek gerektiği hususunda yargı kararlarına yansıyan bir görüş birliği bulunmamakla birlikte, uygulamaya baktığımızda her somut olay bakımından ayrı ayrı değerlendirme yapılarak kısmen veya tamamen ücret iadesine karar verilmesi gerektiği görüşü baskındır. Bu hususta alanında tecrübeli bir avukatın görüşleri doğrultusunda yol almak en sağlıklısı olacaktır.



Bir yanıt yazın

Call Now Button